deyimler sözlüğü Bir nerededir.com sitesi!

deyim mi arıyorsunuz?

deyimler sözlüğümüzden bulup getirelim!

Türkçe Deyimler Sözlüğü

açık deyimleri

lgs öğrencileri


Deyimler sözlüğümüzde bulunan, açık ile ilgili, içinde açık kelimesi geçen, açık kavramını barındıran, sizler için seçilmiş ve hazırlanmış deyimlerin listesi aşağıdadır.

Deyimlerin üzerine tıklayarak anlamlarını, detaylı açıklamalarını, kullanım örneklerini ve günlük hayatımıza yansımalarını inceleyebilirsiniz.

Ve asla unutmuyoruz, dahi anlamındaki -de ve -da ayrı yazılır ;)

» açık sözcüğünün anlamı nedir?

» açık sözcüğünün ingilizce tercümesi

» açık kelimesi ne demek?

açık kelimesi ya da kavramı ile ilgili deyimler

Deyimler (38)

  • aç açık deyimi

    yoksulluk içinde ve evsiz barksız. örnek: Böyle aç açık yaşamaya insan dayanamaz.

  • açık açık deyimi

    hiçbir şeyi saklamadan, açıkça. örnek: Onlarla açık açık konuşalım.

  • açık alınla deyimi

    alnı açık olarak, tertemiz. örnek: Bu işten açık alınla çıkacağız.

  • açık bono vermek deyimi

    birine, bir işte istediği gibi davranma yetkisi vermek. örnek: Bu konuda ona açık bono vermişler.

  • açık fikirli deyimi

    her türlü yeniliğe açık kimse. örnek: O hiç de açık fikirli sayılmaz.

  • açık kalpli deyimi

    mec. düşündüğünü hiçbir art niyet gütmeden, açıkça ve içtenlikle söyleyen, içi dışı bir, içten, içi temiz (kimse).

  • açık kapı bırakmak deyimi

    üzerinde görüşülen sorunda son ve kesin sözü söylemeyerek, konunun yeniden ele alınabilmesine olanak tanımak, kestirip atmamak.

  • açık mektup deyimi

    mektup biçiminde yazılan ve basında yayımlanan, genellikle bir polemik havası taşıyan yazı. örnek: Cumhuriyet'te yer alan açık mektup, ilginçti.

  • açık oturum deyimi

    bir sorunun herkesin izleyebileceği biçimde, açık olarak tartışıldığı toplantı.

  • açık saçık deyimi

    toplumsal töreye, göreneğe, geleneğe uymayacak denli örtüsüz ve açık (giysi, söz, düşünce, yapıt). örnek: Açık saçık fıkralar anlattı.

  • açık saçık konuşmak deyimi

    cinsel konularla ilgili sözler söylemek. örnek: Hanımların yanında açık saçık konuşmak olmaz.

  • açık seçik deyimi

    kapalı hiçbir yönü olmayan, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, yanılgıya yer vermeyecek denli açık, çok belirgin, apaçık. örnek: Durum açık seçik ortadaydı.

  • açık sözlü deyimi

    gerçeği söylemekten çekinmeyen, her şeyi açık açık söyleyen (kimse).

  • açık vermek deyimi

    (1) gelir gideri karşılamamak. örnek: Bütçe bu yıl açık verdi. (2) mec. gizlemek istediği bir şeyi farkında olmadan belli etmek. örnek: Açık vermek istemiyordu ama ben anlamıştım. (3) görevi gereği elinde bulundurduğu para ya da malda noksanı çıkmak. 4 kendisine karşı kullanılabilecek zayıf bir noktasını yakalatmak.

  • açık yürekle deyimi

    mec. hiçbir şey gizlemeksizin, olduğu gibi söyleyerek, içtenlikle.

  • açık yürekli deyimi

    mec. düşündüğünü hiçbir art niyet gütmeden, açıkça ve içtenlikle söyleyen, içi dışı bir, içten, içi temiz (kimse).

  • açıklar livası deyimi

    (şaka) işinden atılmış ya da ayrılmış, işsiz güçsüz (kimse). örnek: O şimdi açıklar livası galiba.

  • açıklık getirmek deyimi

    aydınlatıcı ek bilgilerle bir konuyu ya da sorunu anlaşılır kılmak, örnek: Konuya açıklık getirmek için birkaç şey söyledi.

  • açıkta deyimi

    (1) üstü kapalı olmayan yerde. örnek: O geceyi açıkta geçirdik. (2) kıyıdan uzakta. örnek: Gemi açıkta demirledi. (3) görevsiz, işsiz. örnek: O şimdi açıkta.

  • açıkta bırakmak deyimi

    (birini) (1) görev ya da iş vermemek. (2) bir iyilikten, başkalarını yararlandırdığı halde onu yararlandırmamak.

  • açıkta kalmak deyimi

    (biri) (1) işinden olmak, işsiz kalmak. (2) kendisi için görev yapacak yer kalmamak. örnek: Atamalar yapıldı, o açıkta kaldı. (3) yatıp kalktığı yer elinden alınmak. örnek: Ev sahibi gelince, adamcağız açıkta kaldı. 4 birkaç kişinin birlikte eriştikleri iyi bir şeyden yoksun kalmak.

  • açıktan açığa deyimi

    (1) hiç gizlemeden, açık olarak, korkusuzca, göz göre göre, saklı olmayarak, açıkça. örnek: Adam açıktan açığa bizi tehdit etti. (2) herkesin anlayabileceği bir yolda, çok açık olarak.

  • açıktan almak deyimi

    arg. uzak durmak, yanaşmamak; değmemek. örnek: Açıktan al, başımı belaya sokma!

  • açıktan kazanmak deyimi

    anapara ve emek koymadan bir şeyden kazanç elde etmek. örnek: Zam gelince stokçular açıktan kazandılar.

  • açıktan vermek deyimi

    bir emek ya da mal karşılığı olmaksızın birine para ödemek. örnek: Bunu sana açıktan veriyorum.

  • ağzı açık ayran delisi deyimi

    gördüğü şeylere aptal aptal bakan, her gördüğünden şaşkınlık duyan ya da sağa sola bakarak ortalıkta salak salak dolaşan (kimse). örnek: Fuarda ağzı açık ayran delisi gibi dolaşılmaz.

  • ağzı açık kalmak deyimi

    pek çok şaşırmak, örnek: Yaptığını duyunca ağzım açık kaldı.

  • ağzı bir karış açık kalmak deyimi

    pek çok şaşırmak, örnek: Yaptığını duyunca ağzım bir karış açık kaldı.

  • alnı açık, yüzü ak deyimi

    utanılacak hiçbir işi olmayan, dürüst ve tertemiz. örnek: Korkum yok, alnı açık yüzü ak biriyim ben.

  • araları açık olmak deyimi

    birbiriyle dargın hale gelmek, arkadaşlıkları, dostlukları bozulmak. örnek: İyice araları açılmış diyorlar.

  • bahtı açık olmak deyimi

    talihi iyi olmak, işleri yolunda gitmek.

  • baş açık yalın ayak deyimi

    telaş nedeniyle, giyilecek şeyleri giymeden.

  • eli açık deyimi

    parasını ve malını başkalarından esirgemeyen, verdi mi bolca, çokça veren, cömert.

  • göğüs bağır açık deyimi

    özensiz bir kılıkta, örnek: O her zaman göğüs bağır açık gezer.

  • götü açık deyimi

    arg. yoksul, serseri, kılıksız (kimse).

  • gözü açık deyimi

    çıkarını sağlamakta, bir işi kolay yürütme yollarını bulmakta becerikli, işini bilen, uyanık, açıkgöz.

  • gözü açık gitmek deyimi

    gerçekleşmesini çok istediği bir dileğinin yerine gelmesini görmeden ölmek.

  • zihin açıklığı deyimi

     İyi, sağlıklı düşünebilme gücü.?Sana Allah`tan zihin açıklığı dilerim.?

Rasgele Deyim Videosu


Kavrama Göre Rasgele Deyimler

Kavramlar - 1 (6)

Kavramlar - 2 (6)


uzaktan eğitim öğrencileri

Deyim Kategorileri

Futbol Deyimleri

Birçoğumuzun en büyük tutkusu olan futbol ile hayatımıza giren deyimleri sizler için derledik...

Bilgisayar Deyimleri

Programlama algoritmalarının kodlanırken kullanıldığı programlama dili kavramlarını ve veri tabanı dili SQL...

Sağlık Deyimleri

Madem bu hayatta önce sağlık geliyor, o halde sağlıkla ilgili onlarca deyim de deyimler sözlüğümüzde yer al...

Motorcu Deyimleri

Hobisi motor olan motorsiklet düşkünlerinin kendi aralarında sıklıkla kullandıkları enteresan deyimlerin listesini...

Politika Deyimleri

Hayatımızın olmazsa olmazı, siyaset, politika ile ilgili jargonda yer alan deyimleri sizler için etüt edip, derleyerek...

Haber Deyimleri

5N-1K gibi en çok bilinen bir deyimin içinde bulunduğu haberler kategorisinde bakalım ilginizi çekecek başka ne deyimler yer...

Spor Deyimleri

Günlük hayatımızın vazgeçilmezlerinden birisidir spor. Hem sağlık için hem de görünümümüz için elzemdir spor yapmak. Futbol dışında...

Müzik Deyimleri

Ruhun gıdasıdır dediğimiz müzik ile ilgili günlük hayatımızda yer alan nice deyimler, nice sözler jargona girmiştir....

Alışveriş Deyimleri

Gel vatandaş gellll diye başlar alışveriş deyimlerimiz. Özellikle bayanları yakından ilgilendiren, damping, indirim, sezon sonu, seri sonu ve daha neler neler...


müzik listeleri

Rasgele Deyimler - 1 (4)

Rasgele Deyimler - 2 (4)


ingilizce tercümesi

En Çok Aranan Deyimler - 1 (8)

En Çok Aranan Deyimler - 2 (8)


müzik klipleri

İngilizce Deyim Örnekleri - 1 (3)

  • It's raining cats and dogs.

    Bardaktan boşanırcasına yağmur yağması.

  • A storm in a teacup.

    Bir kaşık suda fırtına kopartmak.

  • That ship has sailed.

    O treni kaçırmak. Çoook geç kalınması.

İngilizce Deyim Örnekleri - 2 (3)

  • Come rain or shine.

    Her ne olursa olsun.

  • Calm before the storm.

    Fırtına öncesi sessizlik.

  • Have your head in the clouds.

    Aklı bi karış havada olmak.